29 Ocak 2014 Çarşamba

Ve o gün geldi ... Veda..

Ve ogün geldi çattı. Hayat ve yaşam şartlarında yetersiz kalan 11 yıllık emeğim tutkum hatıramdan 2012 yılı itibari ile ayrılmak zorunda kaldım. Güzel günler geçirdik onunla hiç üzmedi beni, umarım yeni sahipleriylede iyi anlaşır ömrü daha da uzar. Garajımdaki o şirinliğini motor sesini hep özleyeceğim..

28 Kasım 2010 Pazar

VOSVOS ÜRETİMİ

Üretim Yılları..



Aşağıdaki tabloda Dünya çapında vosvosların satış ve üretim yıllarını görebilirsiniz..

Wolfsburg, Germany: 1945-1974
Emden, Germany: 1964-1978
Hanover, Germany: 1974-1975
Ingolstadt, Germany: 1965-1969
Osnabrück, Germany: 1949-1980
Belgium: 1954-1975
Eireland: 1950-1977
Portugal: 1964-1976
Yugoslavia: 1973-1976
South America: 1951-1979
Mexico: 1954-current (2002 production expected to end)
Costa Rica: 1970-1975
Peru: 1966-1987
Uruguay: 1961-1982
Venezuela: 1963-1981
Australia: 1954-1976
New Zealand: 1954-1972
Indonesia: 1972-1977
Philipines: 1959-1982
Thailand: 1972-1974
Brazil: 1953-1986

Yıllara göre Üretim sayıları..........................

1945-- 1,785
1946-- 10,020
1947-- 8,987
1948-- 19,244
1949-- 46,146
1950-- 81,979
1951-- 93,709
1952-- 114,348
1953-- 151,323
1954-- 202,174
1955-- 279,986
1956-- 333,190
1957-- 380,561
1958-- 451,526
1959-- 575,407
1960-- 739,443
1961-- 827,850
1962-- 876,255
1963-- 838,488
1964-- 948,370
1965-- 1,090,863
1966-- 1,080,165
1967-- 925,787
1968-- 1,136,134
1969-- 1,219,314
1970-- 1,196,099
1971-- 1,291,612
1972-- 1,220,686
1973-- 1,206,018
1974-- 791,053
1975-- 441,116
1976-- 383,277
1977-- 258,634
1978-- 271,673
1979-- 253,340
1980-- 236,177
1981-- 157,505
1982-- 138,091
1983-- 119,745
1984-- 118,138
1985-- 86,189
1986-- 46,633
1987-- 17,166
1988-- 19,008
1989-- 32,421
1990-- 84,716
1991-- 85,681
1992-- 86,613
1993-- 104,710
1994-- 95,600
1995-- 33,361
1996-- 39,722
1997-- 35,678
1998-- 36,498

KM GÖSTERGESİNİN AYDINLATMASI

Orjinal lambaların yetersiz gelmesi göstergenin cılız bir ışıklandırmaya sahip olmasına  neden oluyor .. Mevcut lambalar duylarıyla birlikte park lambalarıyla değişti ve sonuç....

3 Ağustos 2010 Salı

Hatıra Yaşlının Bastonudur...


Ah Hoca Hanım ah... Mahallenin “Deli Hoca Hanım”ı...
***
İhtiyar kadın öğretmenlikten emekliydi.
Yüzünde ince ince belki yüz çizgi, ellerinde yol yol belki elli yeşil damar... Mahallelinin hafif dengesiz diye baktığı 74 yaşındaki “Deli Hoca Hanım” hiç aksatmadan, her cuma sabahı önemli bir yolculuğa hazırlanır gibi giyinip kuşanır, tek başına oturduğu müstâkil evinin bahçesindeki emektâr Vosvos’una biner, gürültülü motorunu çalıştırır, yarım saat oturduktan sonra iner, günlük işlerine dönerdi.
Akşamüzeri, saat tam beşte yine anahtarı alıp Vosvos’unun yanına gider, yine çalıştırır, yine yarım saat oturduktan sonra iner, “tek evlâdı olan kaplumbağasının” brandasını üzerine serer, evine girerdi.
***
Hoca Hanım elden ayaktan düşüp yatağa mahkum hale geldiğinde, ilk kez bir gazeteciye özel hayatının perdesini araladı.
Eşinin bir arkadaşının oğlu olan bu gazeteciyi evine davet ettiğinde bir istekte bulundu.
Deli Hoca Hanım anlatıyor:
“Emekli gümrük memuru beyim 1994 senesinde Hakkın rahmetine kavuştu. ‘Ne İstanbul’un içinde, ne de dışında bir yerde yaşamak istiyorum’ demişti. Bu kararla yola çıktık. İstanbul’un insanın üstüne üstüne gelen boğucu ve bezdirici hayatından kaçıp, buraya, Güzelce’ye yerleştik.
Haftada bir gün, cuma günleri, emektâr Vosvos’una biner, beni de yanına alırdı; İstanbul’a inerdik.
Beyim, son yıllarda insanlarla hemen hemen hiç konuşmazdı. İkimiz hariç... Ben ve emektâr Vosvosumuz... Cuma günleri Vosvos’ta baş başa kaldığımızda, geriye kalan zamanlardaki suskunluğunun acısını çıkarırdı. Biliyor musun, bana sadece kaplumbağamızın içinde iken ‘Seni seviyorum’ derdi.
‘Evladım’ derdi Vosvosumuza, ‘Sevgiyle okşadığım zaman bozuk silecekleri çalışmaya başlıyor. İki kere satmaya karar verdim, ikisinde de arıza çıkardı, ayak diredi.’
Viraja sert girdiğinde ondan özür diler, ‘Vicdanım sızladı’ derdi; direksiyonu öperdi.
Ona aşırı yük bindirmemek için sürat yapmazdı. Bir gün kelebek camı kırıldığı zaman neredeyse ağlayacaktı.
Arada Vosvos’u kıskandığım bile olurdu.
Ah evlâdım, o rahmetli olduktan sonra ben her cuma günü sabahları Vosvos’a biniyorum, beyimle İstanbul’a gider gibi... Fakat kullanmasını bilmiyorum. Akşam da sağlığında olduğu gibi ‘İstanbul’dan dönüyoruz.’
Paraya çok ihtiyacım olduğu zamanlarda bile onu satmayı aklıma getirmedim. Ama artık kaplumbağamla ilgilenemiyorum.
Ben öldüğümde eğlence yerlerinde müzik kesilmeyecek, ekrandaki dekor seyirci kadınlar TÜRKücüye alkışlarını sürdürecek, marketteki kasa görevlisi yine müşterilerine tebessümle hoş geldiniz demeye devam edecek, mahalledeki çocuklar top peşinde koşuyor olacak, ama biliyorum, bir tek sevgili kaplumbağam ağlayacak.
Maddi bir sevgi değil bu; bugün sahip olduğum parayla arabanın en iyisini alabilirim. Ama ben tabut yerine Vosvosumla gömülmek isterim. Acaba bu kanunen mümkün müdür?”
ALINTI: TÜRKİYE GAZETESİ
Gözü yaşlı öyküler
Sadık SÖZTUTAN

2 Haziran 2008 Pazartesi

İç Lamba Çözümü

Arkadaşlar biliyorsunuz vosumuzun iç lambasının aydınlatması yetersiz kalıyor.. Uzun süre yandığında plastik dış korumayı sarartıyor eritiyor.. Ben yeni bir çözüm geliştirdim ve sizlerle paylaşmak istedim.. iç lamba ebadında ve aynı şekilde ledlerden yapılmaış sigorta tipi lamba buldum.. Oldukça kaliteli ışığı mükemmel.. Farklı renkleri mevcut Beyaz Mavi ve Kırmızı.. FİYATI: BİR TAKIM 8 YTL ÇALIŞMA VOLTAJI: DC MIN:10,5V - MAX:15,8V

İKİNCİ ÇALIŞMA Bunu taktıktan ve sonucu gördükten sonra başka bir çalışma daha yaptım.. Çoğumuz lüx araçlardaki iç lamba yapısını biliriz.. Kapıyı kapatınca hemen sönmez yavaş yavaş söner.. Bunun aynısını bende ayarladım artık benim vosumunda iç lambası kapıyı kapatır kapatmaz sönmüyor yavaş yavaş yaklaşık max 1 dakikada yavaş yavaş sönüyor.. Çok şık ve gayet kullanışlı.. Bunun için yapmamız gereken öncelikle 1 adet bu laed tipi ampulden bulmamız gerekir ikincisi bir adet 10000 uf (MikroFarat) 25 V değerinde genişliği 2 cm i geçmiyecek ebatta 1 adet kondansatör bulmamız gerekiyor.. Bunun + - uçlarını lambanın duy kısımına bağlayacağız ama lamba üzerinde + - uçlarıda tesbit etmemiz gerekiyor.. Bunun için ölçü aletine ihtiyaç duyabilirsiniz.. kondansatörün + ucu lamba duyunun + ucuna - ucu lambanın (-) ucuna bağlanacak

Eğer yapabilirseniz gerçekten çok kullanışlı ve kaliteli bir lambaya sahip olabilirsiniz.. Bu şekilde avantajınız..

1. si led lamba normal lambanın çektiği akımın çeyreği kadar akım çekiyor yani kazara unutsanız bile aylarca yanar ve akünüzden fazla bir enerji tüketmez..

2. lamba ısınmadığından kararma yapmaz zamanla parlaklığını kaybetmez

3. Isınan lambanın dış kaplama plastiğini sararatması bu tip lambada görülmez yıllarca ışıl ışıl kullanabilirsiniz..

4. patlama kırılma gibi bir durum la karşılaşmazsınız.. beyaz ışık vosunuz içini daha şık gösterir..











Arka Cam Rezistansı

Kış geldi buğuyla mücadele günleride başlıyor... En önemli konulardan birisi vosumuz için arka cam ısıtması olan rezistans aranızda cam rezistansı çalışmayanlar için küçük tavsiyeler.. Önecelike rezistansınızı devreye geçiren anahtarın sağlamlığını kontrol edin sonra röle + röle bağlantı soketleri oksitlenme olasılığı çok fazla düşük geçen akımda yetersiz kalabilir.. Hepsini yaptınız camda bulunan rezistans bağlantı uçlarına bakın bu uçları fazla zorlamayın elinizde kalabilir zayıf bir malzeme.. Rezistans hatlarındaki kopuklukları nasıl giderir ve rezistansı devre geçiririz sorunumuz bu... Bunun için piyasada satılan iletken malzemeler mevcut Ankara Konya sokakta bu malzemeyi bulabilirsiniz..

29 Aralık 2007 Cumartesi

VosVos Muhabbetleri


Vosvos Muhabetleri
Uzuuun bir yol kat ettiniz, artık bir vosvos sahibisiniz. Vosvos sahibi olmak ayrıcalıktır demiştik ya, işte bu ayrıcalıklardan biridir vosvos muhabetleri . Hemde ne muhabbet . Bazen öyle bir noktaya gelir ki karşılıklı diyaloglar; köpürürsünüz içinizden “yeter yaa !!” diye haykırmak gelir. Bu kişiye özel bir durumda değildir tabii .. Vosvosun varsa bu muhabbetlerle karşılaşmama ihtimalin çok düşüktür. Evinizin önünde, otoparkta, trafikte, çarşıda, pazarda vosvosunuzla siz nerede bu muhabbetler orada . Başlarda hoşunuza gider “arabamla ilgileniyorlar” diye bir de kasılırsınız, ama iş cevap ve anlam veremeyeceğiniz boyuta geldiğinde bir sıkıntı basar sizi .. İşte bu yazı o muhabbetleri içerir.
Vosvosunu yeni almış bir vosvoscunun muhabbetleri…
Tavsiyeler;
İlk vosunuz aldığınız gün başlar vıdı vıdı vıdı bitmek bilmeyen tavsiyeler, anlatırlarda anlatırlar..
-Biraz daha paran yokmuydu daha iyisini alsaydık sana, şöyle dört kapı yürüyen bişey
-Yok ben bunu seviyorum
-Yaa neyini seveceksin hurda bu sanayiden çıkamazsın, buna harcayacağın parayla koç gibi araba alırsın
-Ben arabamdan memnunum, bişey olmaz.
-Allah sana akıl fikir versin !!
Gözlemlemeler;
Aracınızla uğraşırken mutlaka birkaç çift göz hep sizin üzerinizdedir. Yine ne yapıyor bu merakıyla;
-Kardeş kolay gelsin, helal olsun valla her gün bu arabayla uğraşıyorsun,
-Sabahtan akşama kadar beni taşıyor tabii ki uğraşacam,
-Hiç işi bitmiyor değimli ?
-İşi bitmediğinden değil seviyorum uğraşmayı
-Haaa yani hiçbir sorunu yok sen öylesine uğraşıyorsun. Hurda kardeş çok uğraştırır bunlar şöyle kendine uygun daha yeni bir araba alsana
- ??!!!
Fiyat muhabbetleri Değerlendirmeler;
En sıkıcı bunaltıcı muhabbetlerdir. Vosvos ne kadar eder.
-Kardeş senin bu vos şimdi ne kadar eder ??
-Valla bilmiyorum ..
-Nası bilmiyorsun mutlaka vardır bunun da bir fiyatı
-Satılık değil kardeş
-Yaa varsayalımki satacan ne kadar istersin buna
-Valla satmıyorum satarsamda alıcısına göre değişir fiyatı
-Tamam ben alıcı olsam ne kadara verirsin
-Bunların fiyatı durumuna göre değişir
-Tamam orta halli bir vosvosu kaça alırım peki
-5 i gözden çıkarman gerek
-Yok deve o kadar etmez ki kardeş bu araba.. 30-40 yaşında
-dedim ya bilmiyorum almaya niyetliysen oto pazarına bir bak
-Yok almayacam öylesine sordum ne yapayım bu arabayı.
-??!!!!@XX


Birde saçma sapan karşılaştırmalar vardır tabii
“Üstündeki jantlar arabadan pahalı” “Bu müzik tesisatıyla bunun gibi 2 vosvos daha alırsın” vs.vs.vs.

İnsana bir rahatlık vermezler, benzinciye girersiniz sağda solda taksici dolmuşcu varsa hemen yanınızda biter. “Kardeş arabanda façaymış haaa” - “sağol” - “kaç basıyor bunlar” - “160ı bulur” “Hadiii yaa basmaz bunlar o kadar” - “1600 motor neden basmasın” – “ Bunlar 1100 motor değimli başka motor mu taktın ?” – “ Yoo orjinali “ – “Bunların suluları iyi seninki de sulumu” – “ Bunların suluları yok” – “ Olmaz olurmu ya benim bir tanıdıkta vardı suluydu o” – “ Bu model araçların sulu üretimi yok kardeş” – “ Hee o zaman onun motor başkadır” – “Eminim öyledir !!! “

Birde vosvosa ilk kez binen arkadaşlarınızla aranızda geçen muhabbetler var tabi,
-Vaaayyy vosvosa bak hehehe sığarmıyız buna
-Niye sığmayacağız 5 kişilik bu
-Yok on kişilik !! 5 kişi neresine sığacak bunun hehehe
-ya binsene kardeş

Hadi arkadaşlarınız neyse de her halukar da karşılığını verip lafınızla ezebilirsiniz ya tanımadığınız insanların ilginç yaklaşımları;

“Bunun hastaları varmış sende hastasımısın ?”
“Yok Allaha şükür bir hastalığım yok gayet sağlıklıyım”
“Yok anlamadın sen beni adamlar buna acayip hasta böyle toplanıp konvoy halinde geziyorlar kulüp mulüp bişeyler var sende klübe üyemisin”
“@@@!! “

Bitmez bu muhabbetler… artık bir vosvoscuysanız, bu soruların cevaplarını aklınızda mutlaka hazır bulundurun, tabi afacan bir çocuk şak diye sağlam bir soru sorana kadar J

27 Aralık 2007 Perşembe

Vosvos ve Turbo..



TURBO TAKVİYESİ.....


Motorun çalışma esnasında hava filtresinden geçen hava motorun yanma odasında yakıtla buluşur ateşleme ve sıkıştırmanın ardında yanma gerçekleşir. Aynı hacimden daha fazla güç elde etmenin kuralı yanma odasına daha fazla hava ve yakıt yollamaktır. Yanma odasına daha fazla yakıt sağlamak çok zor değildir (çift karbüratör uygulaması gibi) ama motorun ihtiyacından fazla havayı çekmesini de sağlamak gerekir bu işlem için turbo kullanılır arkadaşlar... Turbonun yapısı aslında çok basittir.. Turbo salyangozunu anlatmak gerekirse salyangoza benzeyen gövde iki tünele sahiptir bu tünellerden birinden motordan çıkan egzos gazı geçer.. Egzos gazı bu tünelden geçerken buradaki pervaneyi döndürür.. İkinci tünelden ise temiz hava geçer.. bu tünelde de pervane bulunmaktadır.. bu pervane egzos gazının geçtiği tüneldeki pervaneyle birbirine bağlıdır... Bu şekilde egzos gazı kendi tünelinden geçerken her iki pervaneyi de döndürür ..(Turbo lu araçlardaki gaza yüklendikçe çıkan o muhteşem seste bu pervanelerden gelir ) Hava kendi tünelinde dönen pervane sayesinde hız kazanır ve yanma odasına daha basınçlı şekilde gider.. Olay bundan ibarettir.. Yalnız dikkat edilmesi gereken bu işlem yapıldığında motorda da bazı değişikliklere de gidilmesi gerektiğidir.. Motor içindeki aksamın iç basınca dayanabilmesi için daha dirençli olan dövme alüminyum diye tabir edilen modifikasyonlu parçalarla değiştirilmesi gerekir.. Turbo motorları kullanırken dikkat edilmesi gereken aracı yüksek devirlerde kullandıktan sonra motoru kapatmadan kısa bir müddet de olsa rolanti de çalıştırmak tribünün boşalmasını ve soğumasına izin vermekdir.. Bu yapılmadığında turbo türbün boşalmadan bir miktar gaz içirde kalacak ve zamanla turboyu yıpratacaktır.. Turbo motorda daha fazla yüke ve daha fazlaısıya neden olur bu nedenle extra soğutma uygulamalarına da ihtiyaç vardır..

24 Aralık 2007 Pazartesi

Vosvos da olmazsa olmazlar..


Biliyorsunuzki voslarımız ihtiyar araçlar.. Bize nerede ne sürpriz yapacakları hiç belli olmaz.. Bu sürprizlerle baş edebilmek için araçlarımızda mutlaka bulunması gereken malzemeler parçalar vardır.. Bunları şimdi tek tek sıralıyalım..
1- Gaz Teli
2-Debriyaj Teli
3-1 Takım el fren Teli
4-Motor yağı
5-Kayış
6-platin (uzun yol için)
7-1 metre benzin hortumu
8-Benzin otomatiği (uzun yol için)
9-Karbüratör diyaframı (uzun yol için)
10-Bobin (uzun yol için)
11-Sağlam bir kriko
12-Bijon anahtarı
13-Anahtar takımı
14-Tornavida takımı
15-Seyyar lamba (12 V)
16-Bant kablo
17-Far ve stop ampulleri (Uzun yol için)
18-Sağlam sorunsuz bir stepne

VosVos alırken dikkat edilmesi gereken hususular..

Vos sevdasına yakalandınız ve sahip olabilmek için yanıp tutuşuyorsunuz fakat voslar hakkında yeterli bilgiye sahip değilsiniz.. Buyrun o zaman size detaylarıyla vos alırken nelere dikkat edilmesi gereken konular;

1-)Öncelikle uzaktan vosun duruşuna bakılmalı. sağa sola yatma veya duruşta bir dengesizlik vamı yokmu.

2-)ön lastiklerin duruş açısına bakılmalı iki lastik arasında açı farklılığı varmı yokmu.. Açı bozukluğunun rot ayarından kaynaklandığı söylenebilir fakat amortisör kovanlarındaki eğrilikte buna sebeptir.

3-)Boya ve kaporta incelenmeli ufak kabarcıklar boya kabarmaları varmı yokmu.. ufak kabarcık şeklindeki görüntüler çürük başlangıcının göstergesidir..Çamurlukların iç kısımlarıda kontrol edilmelidir. Bu bölümde yapılan yetersiz yalıtım büyük çürümelere neden olur.Şase ile marşbiyelin birleştiği noktalarda kontrol edilmelidir. Her ne kadar küçük görünsede boya kazındığında sürpriz bir görüntüyle karşılaşılabilir.

4-)Vosun tabanı önem taşır alttan incelenmelidir. Burada mevcut çürüklerin onarımı masraflıdır. Taban sacıyla bağlantılı olan ve her iki taraftada bulunan kalörifer boruları detaylı incelenmelidir.. Burada bulunacak ufak bir çürük kalörifer sisteminin yetersiz kalmasına neden olacaktır.

5-)Arka koltuk kaldırılarak akünün olduğu bölüm incelenmelidir.. Bu bölümde paslanma nem tarzı bir görüntü mevcutsa araç bir noktadan su alyordur.. Genellikle cam lastiklerinin yalıtımının zayıf olması buna neden olur. Aynı şekilde ön cam latiklerinin birleşme yerleri içeriden kontrol edilmelidir. Su sızıntısı olup olmadığı kaporta üzerinde bıraktığı lekelekelerden kendini gösterir.

6-)Lastik diş deriğinliği ve yanak kısmında çatlamalar olup olmadığı kontrol edilmelidir.

7-)Cam krikoları kontrol edilmelidir her iki camında rahatlıkla açılıp kapanması gerekir.Eğer sorun varsa bu sizin için ekstra masraf olacaktır.

8-)Kapıların açılıp kapanması kilit mekanizması kontrol edilmelidir. Kapı direklerinin şaseyle birleştiği yerlerde çürümeler olabilir buda kapının sarkmasına ve zor kapanmasına neden olabilir. Aynnı şekilde iç hava basıncını tahliye eden ve arka camın iç kısımda sağında ve solunda bulunan hava tahliye delikleri yok veya kapalı ise kapılar bu nedenlede zor kapanıyor olabilir.

9-)Sigorta kutusu kontrol edilmelidir yanma belirtisi veya deformansyon varmı yokmu.

10-)Koltuk mekanizmasının yeterli derecede çalışıp çalışmadığı kontrol edilmelidir.


Unutmamalıdırki voslar en genci 30 yaşında olan yaşlı araçlardır. Bakımı masraflıdır. Vos sevgi, ilgi ve sabır gerektirir. Çünkü çok iyi durumda olduğunu düşündüğünüz vos size tahmin edemiyeceğiniz sürprizler yapabilir. Ama kullanmanın ve sahibi olmanında bir ayrıcalık olduğunu sakın unutmayın.. Burada gözle görülebilecek ve size ek masraf çıkartabilecek detayları izah ettim.. Bunun dışındaki en önemli konu motor ve yürüyen aksam.. Bu konuda size tavsiyem eğer vos motoru hakkında yeterli bilginiz yoksa ustalar bölümünde bulunan adreslere başvurmanız dır ...

23 Aralık 2007 Pazar

Ve Vosvosumla ilk Uzun yol tecrübem..



Bir Ağustos ayı, mevsimin en sıcak dönemi, yıllık iznime ayrılmışım.. Bir kaşıntı mevcut, kaşınıyorum, kendime bir macera, bir iş arıyorum ne yapsam ? ne yapsam? Durdum durdum.. Tatile çıkayım fikri şimşek gibi çaktı beynime :)) Ama nasıl bir tatil ?? Vosvosumla tabi ki .. Dedim ya kaşıntı var.. Gideceğim yerde belliydi, Hatayda bulunan akrabalarımın yanına, hem mesafe güzel, hemde yolda, Vosvosu test etmek için gerekli kriterlerin tamamı mevcut .. Tabi bir de vosvosla geldim ben havası var .. "Vosvosla o kadar yolumu geldin ?? " sorusuna, gururla verilecek cevapta hazır.. Daha önce, vosla hiç uzun yola çıkmamışım, en uzunu 150 Km yi geçmemiş .. Biraz ürkme durumlarıda var ama, dedim ya, kaşıntı bastı bir kere, ne yapıp edip gideceğim, vosumu ispatlayacağım, hemde kendim, onun bu mücadeleden galip çıkabileceğine emin olacağım. Mesafe 700 Km civarı, git gel 1500 Km yi buluyor.. Hava, sıcak mı sıcak .. Vosvosumun tüm bakımlarını yaptım.. Lastik, jant, rot balans, motor, subap, karbüratör, avans ayarları, filtre, frenler, yedek malzemeler, platindi, kayıştı, gaz teli, debriyaj teli, her şey tamam .. Yanıma, yiyecek ıvır zıvır eğlencelik gıda malzemeleri aldım..

Gece 4 gibi depoyu fulledim, düştüm yollara, yaklaşık 250-300 km yaptım, çok rahat gidiyorum, hiç bir sıkıntı yok .. hatta, yanından geçtiğim otobüslerden el sallayanlar .. Korna çalan kamyonlarda, işin eğlencesi, o yolda bir vosvosla belkide ilk kez karşılaşmışlar, insanların garibine gidiyor .. Hele ki kamyoncuların.. Ne olur, ne olmaz diye, 100 km de bir gölgede durup, vosu rolantide çalışmaya bırakıyorum.. Ne gidişimizde, nede motorumuzda bir sorun var, çok mutlu oluyorum haliyle .. İşin aslı, molalarıda, genelde kendim için veriyorum.. Hani derler ya bilmeyenler, "abi bunlar uzun yolda şişiyormuş muş muş " bu yolculuktan sonra, tabi haliyle, bu lafa artık gülüp geçiyorum.. Doğru düzgün, devirli kullandıktan sonra, balonmu bu şişsin .. Motorsikletle karıştırıyorlar herhalde .. :)) Pozantı ayrımından, otoyola girdim, tabi otoyolun tadıda uzun yolda bir başka.. Yanlız, pozantı tarafında bir rampa var, oldukça dik ve uzun bir çıkış.. İşte orası vosu bayağı zorladı, nasıl zorlamasın ki, son model araçlar bile, en sağ şeritten gidiyor, hatta bir çok araç ta sağa çekmiş motor dinlendiriyor.. Hiç durmadım 1. vitesde ağır ağır rampayı bitirdim.. Ve sonra rampa aşağa yola devam.. Vosvosumla, ilk uzun yol deneyimim, aşırı derecede zevkli oldu.. Adanaya geldiğimde bir cehennem sıcağı karşıladı beni.. Tamam dedim, şimdi hapı yuttuk.. O kadar sıcak ki, camdan gelen esinti yüzünüzü yakıyor, camları kapatıp kelebek camlarını açmak zorunda kaldım.. :)) İskenderun yoluna geldiğimde, vosta bir rahatlama ortaya çıktı, yolunda eğimiyle süzülüyorduk otoyolda.. İnsanların şaşkın bakışları içerisinde gideceğim yere vardım.. En ufak bir sorun yok .. Beni karşılayan akrabalarımın "Bununlamı geldin.. ? Heyyy maşallah beeee" veya " Bunun motoru diğerlerinden farklımı ??" gibi sorularıda yolculuğun unutulmaz muhabbetleri.. Bu yolculuktan sonra aldığım cesaretle aynı yola 2-3 defa daha gittim hiç sorunsuz.. Bu anım; Vos uzun yola gitmezcilere hediyem olsun.... :) Bilmemek değil öğrenmemek ayıp.. Sen vosuna bakarsan, gerekli önemi verirsen, doldur depoyu git gidebildiğin kadar.. Birinci elden test edildi, onaylandı..

Bir Vosvos sahibi oldun .. Peki ya sonrası !

Binbir eziyetle nihayet bir vosvos sahibi oldun seni neler bekliyor biliyormusun ?? Artık o vosvos sana etiket olmuştur.. Nasıl yani ?? Nasıl olacak artık her ortamda vosvosunla anılacaksın.. Herkes seni vosvosunla hatırlayacak.. Ali mi? Hangi Ali ? Hani vosvosu vardı ya.. Haaaaa öyle desene... tamam tanıdım :))

Heleki birde vosvosunuz göz alıyorsa o zaman hiç unutulmazsınız . Yani muhabbet sizin dışınızda gelişsede sizin ortamınızdan, vosvosunuzu gören bir insan, başka bir ortamda vosvosu olan biriyle karşılaşsa, yolda bir vosvos görse, ilk yapacağı iş sizin kulaklarınızı çınlatmak olacak.. " Bizim arkadaştada vardı gözü gibi bakıyordu.. Yaa bunlar göründüğü gibi değil çok kaliteli araçlar " :) .. Çok rastladım bu muhabbetlere, ben vosvosu satsamda, vosvosumun varlığı beni asla bırakmaz bundan eminim. Eş dost seni her zaman o vosvosla anacaktır.. " Ya bunun bir vosvosu vardı " ile başlayan muhabbetin arkası sizin detaylı anlatımınızla şekillenir. Şimdi anladınızmı vosvosun neden size etiket olduğunu..

Bakımlı, modifiyeli, ışıl ışıl vosvoslar her zaman, her yerde ilgi çeker, bu bir gerçektir. Otoparkta, full donanımlı, çağın tüm özellikleri üzerine yapışmış, 50-100 Milyarlık İki lüks aracın arasına gidin, buram buram tarih kokan, bende yaşyorum ayaktayım diye haykıran vosvosunuzu, park edin, geçin karşısına oturun ve gelip geçenlerin tepkilerini ölçün.. Ben yaptım bunu ve sonuçta vosvosa olan sevgimin bağlılığımın boş olmadığını gördüm.. Benim emeğim, gözümün nuru kıvamındaki ışıl ışıl Vosvosum beni utandırmadı ve o iki lüks aracın arasında duran vosum gelip geçen insanların gözüne yapıştı.. Güzel bir duygu inanın .. Vosvos sahiplerinin çoğu yaşamıştır bu olayı..

Bu olaylarla Trafiktede sık karşılaşırsınız .. En yaşlısı 3-4 yaşında olan modern araçların arasında trafikte süzülüyorsunuz. Son model olmasına rağmen, stop lambası yanmayan, sinyali yanmayan, sağında solunda ezikler vuruklar olan, metalik boyasına ekstra para ödenerek sahip olunmasına rağmen, çamur ve pislikten görünmeyen, o kadar araç içinde güneş gibi doğmuşsunuzdur .. 35 yaşında bir araç, bütün aksamları çalışması yetmiyormuş gibi, eklentilerle günün şartalarına ayak uyduran, kıdemli bir yol ağası.. gelde bakma nasıl bakmayacaksan..

Bu süreçte, en büyük hayranlarınız çocuklardır, tabi bu hayranlığın size pahalıya patladığı zamanlarda olacaktır.. Kendini frenleyemeyen hayran çocuklar vosvosunuzun tepesine çıkıp tepinebilir.. :)) Vosu ilk aldığım dönemlerde, çocuklar sokakta, beni yan yana dizilip karşılarlardı.. Aldığım ikinci gün ön ve arka tamponda tepinen çocukları görünce artık bu sevgiye biraz müdahale etmenin zamanı geldi diye düşündüm.. :) Müdahalenin ardından karşılaştığım olay aşırı bir sahiplenme koruma ve kollama oldu.. Sokağımdaki çocuklar, başka muhitten gelenleri kesin bir dille uyarıyordu " Sakın ha sakın o vosa dokunma alarmı bi çalarsa !!!! " :))) Anladım ki aşırı sevgiye bazen müdahale etmek gerek..

Birde, ailede gelişen vosvosun konumu durumları var tabi.. " Bu ne ya !!" "Ala ala, bunumu aldın" "Başka hurda bulamadınmı?" "Allah sana akıl fikir versin" "Gel sana şahin doğan alalım buna kimse sığmaz (Sanki servisçilik yapacağım)" bu tip sözlerle başlar ailede vosvos muahbbetleri.. İlerleyen zamanlarda, vosunuza iyice adam etmişsinizdir, artık sizin bir parçanız olmuştur. Zamanın büyük bir kısmını onunla değerlendirirsiniz.. Vosvos, yavaş yavaş göz doldurmaya başlamıştır ve muhabbetlerde haliyle şekil değiştirecektir.. "Yaa şurada bi iş vardıda oraya bi 5 dakika gidip gelelimmi " laflarıyla vosvosla gezmek için ortam yaratma çabaları "Vosvosun nerede ? bak kimseye verme sağa sola çarparlar" gibi sahiplenmeler "Sana sıvı sabun aldım al bunla yıka güzel temizler " gibi bakımlı görünmesi için çabalar ve daha neler neler.. Birde şakadan vosunuzu başka sokağa parkedip "Araban nerede ??" sorusuna "Sattım !" yanıtını verin bakalım ne tip bir tepkiyle karşılaşacaksınız .. Ben yaptım ve karşılaştığım tepki "Vallamı ? Allah aşkına doğru söyle " hele birde bu şakayı vosvosu seven bir kız arkadaşınız nişanlınız veya eşiniz varsa ona yapın.. Tepki : "Ayy inanmıyorum.. Niye sattın yaaaaaaa " :))

Vosvos sahibi olduysanız geleceğiniz bellidir.. Bir mekanik uzmanı, kaporta boya profesörü !! Her işi ustaya yaptırmazsınız, yaptıracağınızımı zannediyorsunuz ?? yaşayın ve görün !! Her işi yaptıramıyacağınız için bu işlerin ehli olma yolunda ilerlemek mecburiyetindesiniz.. Bu sizin isteğinizle olan bir olay değil şartlar sizi bu yöne itecek ve geriye dönüp baktığınızda "vaayyy beee ! bunu benmi yaptım" diyeceksiniz.. Artık siz iflah olmazsınız sağlam şeyleri bile bozuk söküp tekrar onarmak gibi saplantılara sahip olacaksınız.. Vosvosunuzda bilinmeyen hiç bir nokta kalmamsı için gördüğünüz her şey kurcalamak bir alışkanlık bir hastalık olacak.. Birde bunların belgesellerini çekip belgeleyeceksiniz.. :))

Peki ya bu kadar insan içinde komşularınız ?? Onlarda bu çerçeve içinde bir rol oynuyor.. Sizin hakkınızdaki tek düşünceleri "Kafayı sıyırmış sabahtan akşama kadar o arabayla oynuyor " :)))
Bunu yaşadıkçada göreceksiniz emin olun vosvos hayatınıza renk katıyor..

22 Aralık 2007 Cumartesi

Neler yaptım neler !!


Bir vosvosunuz varsa ve elinizde birazda işe yatkınsa yapamıyacağınız şey yok gibi .. Ben biraz azimliyimdir .. Genelde kendi şimi kendim yapmayı severim.. Bununlada gurur duyarım.. Bunu ben yaptım diyebilmek insana zevk verir .. Vosvosumun işlerini buna arızalar sorunlarda dahil mümkün olduğunca kendim yaparım eğer zahmetli ve beni aşan bir konu varsa Mehmet ustama veya oğlu Gökhana vosu teslim ederim.. Bu arada Mehmet usta ve oğlu Gökhan Ankarada vos üstüne tanıdığım en sağlam ustalardır.. Neyse konuyu değiştirmeyelim.. ne demiştik kendi şini kendin yap.. bende öyle yaptım.. Motorumun bakımlarını genelde kendim yaparım periyodik olarak ayarlar yağ filtre karbüratör bakımları ufak tefek kaporta ve döşeme işleri vs.vs.vs. Bugüne kadar yaptıklarım arasında en beğendiğim işler.. Müzik tesisatı ve iç döşemenin tamamının yenilenmesi.. İç döşemenin tamamını tavan taban koltuklar hepsi benim elimden çıktı bir haftamı aldı ama değdi doğrusu.. Döşemem çok kötü durumdaydı.. Bi,r döşemecinin kapısını çaldım 2 koltuk için 300 YTL lik rakamı duyunca .. O parayı sana yedirmem kendim yaparım fikrine sahip oldum öylede yaptım.. Birinci sınıf malzeme aldım toplam 60-70 YTL tuttu .. Tüm iç döşemeyi söktüm eve taşıdım ölçtüm biçtim evde bulunan dikiş makinasıyla hepsini diktim ve sonuç ; Görenler gözlerine inanamadı abartı değil gerçek.. Kullandığım malzemeninde kaliteli olması yapılan işi çok kaliteli gösterdi yaklaşık 4 yıldır aynı döşemeyi kullanıyorum daha ışıl ışıl en ufak bir bozulma yok.. Diğer işim müzik tesisatı; arka cam öüne bir woofer kabini yapmak istiyordum ama şöyle kalıcı kaliteli kimsede olmayan bir iş çıksın istedim ve fiber işine bulaştım.. Oda yaklaşık bir haftamı aldı ama sonuca kendim bile inanamadım dersem yalan olmaz.. Ekteki resim benim üretimim bu konuda daha önce hiç bir çalışmam olmamıştı.. Sonuç mükemmel oldu..

Vosvosmu almak istiyorsun ?

Bir vosvos sahibi olmak istiyorsun o zaman aşağıda yazdıklarımı iyi okuman lazım..
1. Vosvos sevgin olması en önemli ve başlangıç maddesi
2. Her an karşılaşabileceğin sürpriz arızalar için bir miktar para
3. Sağlam bir sabır
4. Vosvostan anlayan sağlam bir arkadaş
5. Vosvosu seven kız arkadaş nişanlı veya eş (Onlar sevmiyorsa bu iş çoktan bitmiştir haberin olsun)
Vosu almaya karar verdin.. Her arabadan anlayan adama gidipte kesinlikle vos almaya karar verdiğini söyleme .. Bunu söyleyebileceğin fikir danışabileceğin insanları, daha önce vosu olan ve vosvos bilgisi olan insanlardan seçmelisin. Yoksa ilerde çok başın ağrıyacaktır. Vos almaya mutlaka bu işten anlayan birisiyle gitmelisin.. Unutma vosvos sıradan bir araç değildir gözden kaçan ve önemsemediğin eksiklikler sıkıntılar ilerde ocağına incir ağacı dikebilir..


Ustamı olayım ?? Ustayamı gideyim ??

Benim kişisel fikrim en genci 30 yaşında olan bir tosbağaya sahip olmak istiyorsanız.. Az çok eliniz iş yapmaya yatkın olmalı. Çünkü bir vida sıktırmak için usta peşinde koşturursanız baştan kaybettiniz demektir.. Bir de işin en eğlenceli yerini neden ustaya bırakıp bir de üstüne para veresinizki tamam ustadır işini bilir doğru yapar ama beceriniz varsa siz neden yapamayasınızki.. İşte bende bu düşünce doğrultusunda ustalardan yediğim kazıklarıda göz önünde tutarak mümkün olduğunca vosumun işlerini kendim halletmeye çalışıyorum.. İl başta mutlaka el aletiniz olmalı sağlam bir kriko 2 adet sehpa, anahtar takımları, ufak tefek çıkma yedek parçalar, bu işlerden anlayan sağlam bir arkadaş.. Bunlar başlarda önemsiz gibi görünsede ustalara bir servet harcamaya başlayınca ne demek istediğimi anlayacaksınız

Nasıl vosvos sahibi oldum ??

Çok sıkıntılı bir dönem yaşananları anlatmaya kalksam sayfalar yetmez o kadar yani.. Her şey kuş serisi bir aracı hurdaya çıkaran kazayı yaptıktan sonra belirdi.. Kazadan sonra Araç kullanmaktan korkmak yerine dahada üstüne gitmek daha doğrusu korkuyu yenmek için üstüne atlamak demek daha doğru olur.. Bir araç arayışı içindeydim o dönemler.. İşyerimden bir arkadaşımındı işe gidip gelirken hep gözüm takılırdı, tabi o zamanlar bu durumda değildi ama yinede o haliyle gözüme hoş gözüküyordu.. Şöyle bir aracım olsa diye çok düşündüm daha önce hiç vosvos kullanmamıştım. Babamın vardı bir tane çocukluğum o vosun içinde geçti. Hatta çok iyi hatırlıyorum babam sıfır getirtmişti o vosu daha koltuklarının poşetleri duruyordu, malesef fazla kalmadı bizde satıldı hala kızarım Babama ilk elden bir vosvos sahibi olmak çok daha keyifli diye düşünüyorum neticede aile yadigarı.. Neyse konumuza dönelim her gün arkadaşımın ateş kırmızısı vosuna baka baka işe gidip geliyordum, bir gün satacağını duydum yapıştım yakasına fiyatıda uygundu ama tereddütlerimde vardı neticede eski bir araç ve hiç bilmediğim kullanmadığım bir araç eski olması gözümü korkutmasına rağmen ona almak gibi dayanılmaz bir istek var içimde mıknatıs gibi gibi çekiyor insanı kendine .. Bir gün iş çıkışı arkadaşım gel bir tur atalım dedi ve vosvosun direksiyonuna geçtim geçiş o geçiş bir daha inmedim yapıştım kaldım.. Ne yaptım ettim o zamanki parayla bir milyar pelşin yüz yüz taksitlşe iki milyara aldım vosumu..

Eve götürdüğüm ilk gün bir felaketti, komşularımızın ala ala bunumu almış tarzı bakışları ailemin özellikle babaannemin bu hurdayı niye aldın yazık değilmi parana tarzı lafları beni iyice bunalttı ve kafamda "hatamı yaptım" soruları uçuşmaya başladı. İlk işim komple vosvosu temizlemek oldu döşemeleri bagajı motoru kaportası lastiklerine jantlarına kadar bir güzel temizlik arkasından sağlam bir cilalama ve eli yüzü açıldı içim ısınmaya başladı biraz.. Boş zamanımın neredeyse tamamını ona harcamaya başlamıştım.. Başka hiç bir işle uğraşamaz oldum.. Kullanmaya başladım her gün işe vosumla gidip geliyorum ufak tefek ama beni rahatsız eden sorunların başlamasıyla sanayinin yollarına düşme vaktinin geldiğini anladım.. En korktuğum olay da buydu.. Acaba insanlar haklımıydı bu bir hurdamıydı.. Çok canım sıkılmaya başladı .. Motorda başlayan sorunlar kaportada gözüme takılan küçük küçük kabarcıklar canımı sıkmaya başladı. Vee düştük ustaların eline ilk önce motordan başladık ve ilk söz .. "Abi senin motor bitmiş. rektefeye girmesi gerek !! " Bu cümle benim için Felaketin başlangıç anahtarıydı.. Elimdeki az birikmişimi zaten olduğu gibi vosa harcamıştım.. Çok büyük bir moral bozukluğu ve pişmanlıkla döndüm evime ve kara kara düşünmeye başladım .. "Satsammı ?? " Yaptırsammı ?? " Çok büyük bir ikilem içindeyim satmaya gönlüm el vermiyor çünkü vosumu seviyorum ama yaptırmayada durumum el vermiyor vosa yapacağım her şey ölü yatırım olarak geri dönebilir düşüncesi var. Beynimi çatlatacak kadar düşündükten sonra o tarihi kararımı verdim. Yaptıracağım ve satmayacağım taaki o beni bırakana kadar..
Motorun ustanın kucağına inmesiyle sıkıntılı günler başladı, hurdacılarda parçacılarda parça aramak pazarlık üstüne pazarlık yapmak, sırf işi yerinde takip etmek için izine ayrılmıştım bir hafta ustaya çıraklık ettim.. Bir an önce yapılsında şu işkenceden kurtulayım diye Ustadan önce geliyordum dükkana, Motorun parçalarını tek tek kendi elimle temizledim boyadım onardım. Aslında bir yöndende bu acı tecrübe bana büyük şeyler kazandırdı. Motor bilgimi pekiştirdim vosumun motorunu daha yakından tanıdım. Motor bloğu tamamen açıldı rektefeye girdi aşınmış yıpranmış parçaların tamamı yenilendi ve ışıl ışıl bir hale geldi. Motoru taktık ve ilk marşta saat gibi çalışmaya başladı. Tüm parçaları boyanmış gıcır gıcır olmuştu. Kendimi sıfır araca biniyormuş gibi hissediyordum. Tabi sabah kalktığımda karşılaştığım manzarayı görene kadar.. Sabah kalktım işe gideceğim motorun altında bir birikinti var . .Benzinmi yağmı olduğunu motoru açınca gördüm. Kan beynime sıçradı motorun içi vıcık vıcık yağ olmuştu neredeyse tüm yok motor bölümüne akmıştı. İşte o an bir haftadır çektiğim sıkıntı boşaymış yine başa döndük düşüncesi oluştu.. Yağ çubuğunu çektiğimde çok az miktarda bir yağ kaldığını gördüm.. Bu kadar yağ nereden gelmişti nasıl heryere bulaşmıştı bir türlü çözemedim.. Tekrar yağ doldurdum ve bir hışımla ustanın yolunu tuttum motordan aşağa hala yağ akıyordu. ve sonuç iyice sıkılmayan alternatör ayağından sızmıştı bu yağ .. İşte bu ne olursa olsun kendi işini kendin takip et .. prensibini yapıştırdı bana .. Ne yapıp edip vosu A dan Z ye öğrenmem gerektiğini o gün anladım.