22 Aralık 2007 Cumartesi

Nasıl vosvos sahibi oldum ??

Çok sıkıntılı bir dönem yaşananları anlatmaya kalksam sayfalar yetmez o kadar yani.. Her şey kuş serisi bir aracı hurdaya çıkaran kazayı yaptıktan sonra belirdi.. Kazadan sonra Araç kullanmaktan korkmak yerine dahada üstüne gitmek daha doğrusu korkuyu yenmek için üstüne atlamak demek daha doğru olur.. Bir araç arayışı içindeydim o dönemler.. İşyerimden bir arkadaşımındı işe gidip gelirken hep gözüm takılırdı, tabi o zamanlar bu durumda değildi ama yinede o haliyle gözüme hoş gözüküyordu.. Şöyle bir aracım olsa diye çok düşündüm daha önce hiç vosvos kullanmamıştım. Babamın vardı bir tane çocukluğum o vosun içinde geçti. Hatta çok iyi hatırlıyorum babam sıfır getirtmişti o vosu daha koltuklarının poşetleri duruyordu, malesef fazla kalmadı bizde satıldı hala kızarım Babama ilk elden bir vosvos sahibi olmak çok daha keyifli diye düşünüyorum neticede aile yadigarı.. Neyse konumuza dönelim her gün arkadaşımın ateş kırmızısı vosuna baka baka işe gidip geliyordum, bir gün satacağını duydum yapıştım yakasına fiyatıda uygundu ama tereddütlerimde vardı neticede eski bir araç ve hiç bilmediğim kullanmadığım bir araç eski olması gözümü korkutmasına rağmen ona almak gibi dayanılmaz bir istek var içimde mıknatıs gibi gibi çekiyor insanı kendine .. Bir gün iş çıkışı arkadaşım gel bir tur atalım dedi ve vosvosun direksiyonuna geçtim geçiş o geçiş bir daha inmedim yapıştım kaldım.. Ne yaptım ettim o zamanki parayla bir milyar pelşin yüz yüz taksitlşe iki milyara aldım vosumu..

Eve götürdüğüm ilk gün bir felaketti, komşularımızın ala ala bunumu almış tarzı bakışları ailemin özellikle babaannemin bu hurdayı niye aldın yazık değilmi parana tarzı lafları beni iyice bunalttı ve kafamda "hatamı yaptım" soruları uçuşmaya başladı. İlk işim komple vosvosu temizlemek oldu döşemeleri bagajı motoru kaportası lastiklerine jantlarına kadar bir güzel temizlik arkasından sağlam bir cilalama ve eli yüzü açıldı içim ısınmaya başladı biraz.. Boş zamanımın neredeyse tamamını ona harcamaya başlamıştım.. Başka hiç bir işle uğraşamaz oldum.. Kullanmaya başladım her gün işe vosumla gidip geliyorum ufak tefek ama beni rahatsız eden sorunların başlamasıyla sanayinin yollarına düşme vaktinin geldiğini anladım.. En korktuğum olay da buydu.. Acaba insanlar haklımıydı bu bir hurdamıydı.. Çok canım sıkılmaya başladı .. Motorda başlayan sorunlar kaportada gözüme takılan küçük küçük kabarcıklar canımı sıkmaya başladı. Vee düştük ustaların eline ilk önce motordan başladık ve ilk söz .. "Abi senin motor bitmiş. rektefeye girmesi gerek !! " Bu cümle benim için Felaketin başlangıç anahtarıydı.. Elimdeki az birikmişimi zaten olduğu gibi vosa harcamıştım.. Çok büyük bir moral bozukluğu ve pişmanlıkla döndüm evime ve kara kara düşünmeye başladım .. "Satsammı ?? " Yaptırsammı ?? " Çok büyük bir ikilem içindeyim satmaya gönlüm el vermiyor çünkü vosumu seviyorum ama yaptırmayada durumum el vermiyor vosa yapacağım her şey ölü yatırım olarak geri dönebilir düşüncesi var. Beynimi çatlatacak kadar düşündükten sonra o tarihi kararımı verdim. Yaptıracağım ve satmayacağım taaki o beni bırakana kadar..
Motorun ustanın kucağına inmesiyle sıkıntılı günler başladı, hurdacılarda parçacılarda parça aramak pazarlık üstüne pazarlık yapmak, sırf işi yerinde takip etmek için izine ayrılmıştım bir hafta ustaya çıraklık ettim.. Bir an önce yapılsında şu işkenceden kurtulayım diye Ustadan önce geliyordum dükkana, Motorun parçalarını tek tek kendi elimle temizledim boyadım onardım. Aslında bir yöndende bu acı tecrübe bana büyük şeyler kazandırdı. Motor bilgimi pekiştirdim vosumun motorunu daha yakından tanıdım. Motor bloğu tamamen açıldı rektefeye girdi aşınmış yıpranmış parçaların tamamı yenilendi ve ışıl ışıl bir hale geldi. Motoru taktık ve ilk marşta saat gibi çalışmaya başladı. Tüm parçaları boyanmış gıcır gıcır olmuştu. Kendimi sıfır araca biniyormuş gibi hissediyordum. Tabi sabah kalktığımda karşılaştığım manzarayı görene kadar.. Sabah kalktım işe gideceğim motorun altında bir birikinti var . .Benzinmi yağmı olduğunu motoru açınca gördüm. Kan beynime sıçradı motorun içi vıcık vıcık yağ olmuştu neredeyse tüm yok motor bölümüne akmıştı. İşte o an bir haftadır çektiğim sıkıntı boşaymış yine başa döndük düşüncesi oluştu.. Yağ çubuğunu çektiğimde çok az miktarda bir yağ kaldığını gördüm.. Bu kadar yağ nereden gelmişti nasıl heryere bulaşmıştı bir türlü çözemedim.. Tekrar yağ doldurdum ve bir hışımla ustanın yolunu tuttum motordan aşağa hala yağ akıyordu. ve sonuç iyice sıkılmayan alternatör ayağından sızmıştı bu yağ .. İşte bu ne olursa olsun kendi işini kendin takip et .. prensibini yapıştırdı bana .. Ne yapıp edip vosu A dan Z ye öğrenmem gerektiğini o gün anladım.











Hiç yorum yok: